Son mesaj - Gönderen: alperugur - Cumartesi, 02 Kasım 2013 14:36
Vefat eden amcam Nazım UĞUR'a allahtan rahmet sevenlerine sabır diliyorum. Başımız saolsun.
YÜKSEL YALÇIN YAZIYOR..

http://www.yaydemirkoyu.org/mkportal/modules/gallery/album/a_401.jpg

      

HUKUKA MÜEBBET,ÖCALAN MALİKHANEYE

  İmralıdaki konuğumuz 5 milyon dolarlık yeni yapılan malikhanesine taşınıyor.Adalet Bakanlığı 40 personel daha gönderiyor, malum konuk 8 dava arkadaşı ile geri kalan mahkumiyet süresini tamamlayacak.Tabii geriye ne kadar kaldığını da şu an kestiremiyoruz..
..........
Ceza neye verildi tam olarak anlayamadık.Cezalandırılan hukuk mu oldu? yoksa terörist başına mı?
Düşünüyorum da, malum kişi  onbinlerce kişinin öldürülmesinden fail kişi olarak değilde, bu kadar kişiye yaşam ilacı olmuş, tıbbi bir ilaç bulmuş insanlık alemine yön vermiş biri olsaydı, ve bunu en iyi nasıl ödüllendirebiliridik diye anket yapsaydılar,  şahsen şunu derdim;
-Tam denizin ortasında, şöyle  ada gibi bir yere kimseye nasip olmayan saray yapalım, kimsecikler rahatsız etmesin, icatlarını ara ara birileri aracılığı ile dünyaya duyuracak şartlar sağlansın,güvenliğini en iyi şekilde sağlayalım, korumaları olsun, öksürse muayene edilsin, hapşırsa kontrol edilsin yani doktorları  olsun,her yemeği gıda uzmanlarınca  kontrol edilsin, spor odası olsun,yanında can sıkıntısı için birkaç sohbet arkadaşı olsun,yediği önünde yemediği arkasında olsun,biraz da reklamı olsun, gazetelere boy boy resimleri olsun,ayrıca yediden yetmişe hepimiz ne haldedir bilmiş olalım..
Yani bir insanı ödüllendirmek adına başka birşey gelmiyor aklıma.
...
Sizce hangi adalet mülkün temelidir?
Herkese eşit olan adalet mi, yoksa kişilere özelleştirilen adalet mi?
Ya, bütün vatandaşlarına eşit ilke ile hükmetme hakkını tarif eden Anayasamıza ne oldu?
Ya, elini, kolunu bacağını feda etmişlerin bu hukukdaki yeri ne?
Ya, bir iki yaşında babasız büyüyecek bebelerin hukukları ne olacak?
Ya, şu anda Hakkari Çukurca da günde 16 saat havanların altında nöbet tutan Rıdvanın hakkı?
...
Sizin şu CMUK tan tadil, AB soslu ABD den dayatmalı hukukunuz varya,  işte o hukuk devlete baş kaldıranların cezalarını kapsamıyor, bunu iyi belleyin.
Sizin AB den ithal ettiğiniz bilmem ne  kriterleri 20.000 EUR GSMH olan ve ülkelerinde savaş olmayanların hukukudur.O HUKUK BİZE UYMAZ !...
O hukuk, kolu bacağı kopanların, 20 sindeki  tek evladını vatana feda edenlerin  haklarını savunmuyor !..O HUKUK BİZE UYMAZ !...
O hukuk, Çanakkalede 250 bin şehidin kanıyla renk bulmuş  Albayrağa ve İstiklal Marşımıza dil uzatanlara alternatif bulduklarını düşünenlere demokrasi adına ve özgürlük adına hak veriyor,O HUKUK BİZE UYMAZ !...
....
Devlete başkaldıran,milleti bölme iddiası ile onbinlerce kişinin şehit olmasına sebep olan, bayrağın altına bayrak açan idamla yargıladığınız birine nasıl ağırlayacağınızı şaşırdığınızı görüyoruz.
Allahınızı seviyorsanız söyleyin, cidden bu sizin kararınız, sizin  iradeniz mi? yoksa ...?
Eğer sizin iradeniz ise,  bilin ki bugün itibarı ile müebbet olan  HUKUKUN TAA KENDİSİDİR...

 DONDURMADAN DİPLOMALAR


  Çoğu sohbetlerde Amerikayı suçlar biz aradan sıyrılırız..
Biz görevimizi tam yaptık da, onlar şerefsiz oldu..
Hiç kendimizi eleştirdik mi?
Amerikaya teknolojiyi, Airbusları, Nasaya çıkışları uzaydan birileri getirip vermedi...
...
BİZ KENDİMİZİ YAKTIK ARKADAŞ...
Dünyanın yuvarlak olduğunu önceden bildiğimizin altına yattık, o yuvarlağın etrafındakilerin keşfini başkalarına bıraktık, ve yattık uyuduk..
Sonra, Nasalar kuruldu..
Aya adamlar çıktı, biz Gümüşhaneye gidecek bir pırpır uçak bile yapamıyoruz..
Sınırlarımızdan geçen sineği görüpte bize hegemonya kurmaya çalışanların yanında, 200-250 kişilik terörist grubu ile sınırımızdan geçenleri göremiyoruz..(belkide muşuz)
Ben diyorum ki, YAZIKLAR OLSUN, BAŞINA SİLAH GEÇİRENE CEVAP VEREMEYEN GÜÇSÜZLÜĞE... TEMBELLİĞİMİZE YAZIKLAR OLSUN..VE BİZE YAZIKLAR OLSUN ..
KENDİ ADINA MI KONUŞ DİYORSUNUZ?
Üstüne alınmayan yoksa, ben kendime diyorum hemde DELİKANLI GİBİ..
Yurt dışına tek bir teknolojisini dahi satamayan bu ülkenin hikayeden aydını olarak zul duyuyorum..
Sistemi sorguluyorken kendimi de sorguluyorum.
Tembelliğimizi, babamın dedemin teknolojiye ilgisizliğini, ileri düzey bilgiye ilgisizliğini sorguluyorum..
Amerikayı yuhlayacağıma, saç sakal bıyık başörtüsü ile birbirimizi yediğimiz günlerle ÜRETEMEYEN ÜNİVERSİTELERDEN MEZUN OLAN MİLYONLARCA sözde mezunların ortaya koyamadığı bilim masalarını (da) yuhlayalım..
Birbirini tanımamalarına rağmen , bıyıklarının şekli ile birbirine kin duyan,birbirine ateş eden öldüren  bu ülke evlatlarını birbirine vurduran zihniyete, anlayışa gerizekalılığa yuh diyorum..
....
Rusya artık uçaklarını AİRBUS dan alacak..
Biz de ne var?
Her yıl, 5000 makine mühendisi mezunu verip te milli sermayesi ile 3 tekerlekli motorlu araç üretemeyen Türkiye..
DONDURMADAN DİPLOMALAR, GÜNEŞ VURDU, ERİDİ..
....
Çuvaldızı bu amcalara batırıyorsak batıralım da, ben başta kendim olmak üzere bakış açımızı iğne ile delik deşik ediyorum.
Amerikanın sermaye gücüyle katleden aşağılık büyüklüğüne yazıklar olsun da, hırsızın hiç mi suçu yok !..

 YAZ GELMİŞSE NE OLMUŞ?

    Çocuklar bostanlarda ğızıl armutlarının en gılıklarına havas edip ğoşmaysalar, el böyüglügündeki ğabağları acımadan yolup gudi yapmaysalar, çayırda gırdıllanmaysalar, yaz gelmişse ne olmuş?

    Harmannarda, ğıranda bağırtılar gelmeyse, ot daşıyan eşşeğler onun bunun batlarına sürte sürte getmeyse, kimse ğızıp bağırmaysa, yaz gelmişse ne olmuş?

    Poğardan yaza hazırlık için cecimler zopalarla patır patır dögülmeyse,yorganlar döşekler havalandırmaya çıkarılmıyorsa,herkeste bir başka telaş yaşanmıyorsa, yaz gelmişse ne olmuş?

   Furunlar yoğurulmuyorsa,ğogisi taaa öbür mehleye getmeyse,son ehmeginde yağ ğonup yenmeyse, hele uşahlara yumurtali golot verilmeyse, yaz gelmişse ne olmuş?

    Milleti bi yayla heycanı sarmaysa, pörühleri damlari yapılmaysa kelüflerin, ve örti döşegi hazırlanmaysa,, çevürmesi için batlari cablamalardan hazır değilse, yaz gelmişse ne olmuş?

    Ğışdan çığan tohlilar ğırğılmaysa, yunları daranmaysa, kirmanlarda bükülmeyse, soyuğ havalarda geymek için bi gugul tohunmaysa, yaz gelmişse  ne olmuş?

    Damların altinda kemreler kesilmeyse,üzerinde beş barmağın izi olan tezekler çığardılıp gurudulmaysa, kesmüklüklere sıra sıra düzülmeyse, yaz gelmişse ne olmuş?

    Ğar suyu yemiş bacalar loğlanmaysa, cılbağalar çıhıp ğoşmaysa, gudi açıp misket oynamaysalar,komşilar hedik pişirmeyseler yaz gelmişse ne olmuş?

    Bacanın üstünde eli belinde gezen delikanlılar babalarından gizli cigara içmeyseler,camlarda saçlarını darayıp caka atmaysalar,bi yerlere bahıp deriin bi iç çehmeyseler, yaz gelmişse ne olmuş?

   Aşşağki mehlenin poğarının önünde akşam sohbetleri olmaysa,birileri kıtlama çay içmeyse,mal davar bi hışımnan mayısları töke töke geçmeyse, yaz gelmişse ne olmuş?

   Harmani atnan süremeysen,gemin üstünde sekiz-on saat kirman gibi dönmeysen,makinaya vurup tozdan üryan olmaysan, saplari saman edip merehlere yığmaysan, yaz gelmişse ne olmuş?

     Yaz gelmişse ne olmuş?

Yaz dostum, yaz gelmişse ne olmuş?

Yaz, dostum!... yaz diyorum,vallaha yaz gene yaz..

Yaz ki, yazsın kalemin, Yaz ki okunsun gönül yüreğin,

Yaz ki, dolsun sözlerin, yaz ki dolsun gözlerin...

Bir gün acaba ne yazdılar diye arayıp bulmak için yaz..

 Vallaha yaz, billaha yaz, gene yaz..

Aha, ğış getti geldi yaz….yaz gidecek çabuk yaz…

Buna rağmen yazmaysaz, cidden YAZ GELMİŞSE NE OLMUŞ?

SELAM SEVGİ VE HASRETLE KALIN… BURASI ORADAN NASIL BÜLMEYRİM AMA, İNANIN ORASI BURADAN BEYLE BÜLÜNİYİ..(TABİİ TARAFIMDAN…)Allaha Emanetimizsiniz...  

Yüksel Yalçın

 
GeopbyteZ by Zeuder


MKPortal C1.2.1 ©2003-2008 mkportal.it
Bu safya 0.08218 saniyede 13 sorguyla oluşturuldu