Eskiden köye gelen bütün insanlar köyümüzün doğal güzelliklerini gezip, bu güzelliklerin tadını çıkarmadan gitmek istemezlerdi köyümüzden. İster köyün insanı olsun isterse misafir olarak gelsinler mutlaka bu güzellikleri görmek isterlerdi. Köyden kalkıp yaylanın yolunu tutarlardı. O kadar yolu yürümek bile zevk verirdi insanlara… Tabi o zamanlar yaylamızda bu kadar ıssız ve de sahipsiz değildi. Yaylaya gelen tüm insanlar mutlaka taşın üstüne, kazan kuyusuna, kar kuyusuna uğramadan, oraları gezip görmeden gitmezlerdi.
Yaylamızdan kar kuyusuna 10 dakika gibi kısa zamanda gitme imkanına sahip olmakla birlikte, bulunduğu konum açısından ürkütücü bir güzelliğe sahiptir. Yılın onbir ayı kar eksik olmayan kar kuyusunda kasım ayının sonlarına geldiğimiz bu günlerde kuyunun dibini görmek mümkün olmaktadır. Ancak haziran yada temmuz aylarında gezmek isteyen köylülerimiz kuyudaki karı görme şansı bulacaklardır. Çok eskiden kuyunun içine ip atarak kuyuya inen köylülerimizde olmuştur.
İlk bakışta insana çok farklı gelebilir şaşırmayın!
Uzaktan baktığınızda insanın aklına bu gençlerin elinde ekmek olacağı kimsenin aklına gelmez. Hem de bu boyutlarda… ee nüfus kalabalık olunca ancak bu büyüklükte ekmek gençlerimizin karnını doyurabilir… tabi bu boyutta ekmek yapmak içinde özel bir şipariş vermek gerekiyor.
16/11/2008 Pazar günü köyümüzün gençleri ile beraber düzenlendiğimiz gezi de oldukça şaşırtıcı ve de bi okadarda ilginç manzaralarla karşılaşmamıza neden oldu. Piknik yapmak ve de gezmek için gittiğimiz yaylamızda oldukça sıcak bir hava olmasına rağmen çeşmelerin buz kaplaması ve de öğle sıcağında erimemesi gençleri oldukça şaşırttı. Küresel ısınmanın uğramadığı yazlamızda eski günlerde olduğu gibi soğuğun; doğal güzellikler ve tabiat üzerinde oldukça fazla bir etkiye sahip olduğunu hep beraber gördük.
Havaların soğuması ile birlikte yüksek kesimlerde açan kardelen çiçekleri kış mevsiminin yaklaştığının göstergesiydi. Kış mevsiminin habercisi olarak bilinen ve kuruyan toprağa renk katan kardelen çiçeklerinin toprağın yüzeyinde kendilerini göstermeleri akıllara kış mı geliyor sorusunu getiriyordu. Bazı yörelerimizde de vargit olarak adlandırılan kardelen çiçekleri yaylalarda ikamet eden insanların artık buralarda durulmaz göçün, gidin kış geliyor duygusunu da verdiği bilinmektedir. Gündüz güneş ısısının etkisiyle fazla hissetmediğimiz soğuğu günesin çekilmesiyle içimizde bir titreme koparak hissetmeye başladık. Artık kış belirtisini tam olarak göstermeye başlamıştı …
10/11/2008 tarihinde Milano pastanesinde gerçekleştirilen gençler arası birlik toplantısında alınan karar gereği 16/11/2008 tarihinde köyümüz yaylasında bir piknik düzenledik. Piknik yapacağımız gün gençlerle birilikte Gümüşhane de toplandıktan sonra, köyümüzün yolunu tuttuk. Yol boyunca sohbet etme fırsatı bulduğumuz gençlerle eğlenceli dakikalar geçirdik. Yaylaya gitmeden önce köye kısa bir ziyarette bulunduktan sonra yaylamızı köy yolundan ayıran yol ayrımına girdik. Yolların bakımsız ve de temizlenmemiş olması yaylamıza çıkmamızda biraz güçlük geçmemize neden oldu. Ve sonunda yaylamıza ulaştık. köyümüz yaylasında biraz dinlendikten sonra pikniğimizi yapmaya koyulduk. Yanımızda getirdiğimiz yiyecekleri taşlarla oluşturduğumuz közün üstüne koyup pişirdikten sonra, soğuk suyun etrafında afiyetle yedik. Karnımızı doyurduktan sonra yaylamızın güzelliklerini gezmeye başladık. Kış ayına girdiğimiz bu günlerde, köyümüz yaylasında bahardan kalma bir gün yaşadık. Bu aylarda genelde karla kaplı olan yaylamız piknik için oldukça elverişliydi. Önce yaylamızda kısa bir gezinti yaptık. Yaylamızda, harabe haline gelen keliflerimiz neşemizi bozan tek olumsuz durumdu… Daha sonra taşın üstünü, kar kuyusunu ve kazan kuyusunu gezdik. Bu büyülü atmosferin havasını tattıktan ve bu anlamlı günü fotoğraf karelerine aldıktan sonra piknik gezintimize Eskişehir yolunu tutarak son verdik. Gençlerle beraber Gümüşhane’ye kadar bu doğal güzelliklerin tadını çıkararak ve de sohbet ederek yürüdük.
İstanbul K.Çekmecede ikamet eden İsmail Uğur'un oğlu Kemal Uğur 14.11.2008 de Çanakkaledeki birliğine teslim olacak..Kendilerine hayırlı yolculuklar için gittiğimizde asker babası İsmail Uğur karşıladı.Akraba efradının güle güleye geldiği misafir evi oldukça kalabalık idi.Önümüzdeki günlerde Asker Kemalin resimlerini sitemizde yayınlayacağız.
Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın Bu toprak,bir devrin battığı yerdir. Eğil de kulak ver bu sessiz yığın Bir vatan kalbinin attığı yerdir. ...
Yaydemir köyü gençlik takımının oluşturulması ve de gençler arasındaki kaynaşmayı sağlamak amacıyla 10.11.2008 tarihinde Milano pastanesinde bir sohbet düzenledik. Düzenlenen sohbette; Yaydemir köyü gençlik takımını oluşturmak için forma renginin belirlenmesi, üniversite sınavına hazırlanan gençleri teşvik etmek amacıyla verilecek burs ve de gençlerin katılımıyla düzenlenmesi düşünülen piknik eğlencesi konuları konuşuldu. Gençlerin katılımı diğer davetlere göre daha azdı. Fakat gençlerin köyümüz için yapılması gerekenlere karşı istekleri oldukça memnuniyet vericiydi. Sohbetin sonunda gençler arasında alınan ortak bir kararla köyümüz gençlik takımının forma rengi yeşil-beyaz olarak belirlendi. Köy takımını oluşturmadan forma rengine de kavuşmuş olduk. Formalarımıza kavuştuktan sonra sıra köy takımımızı oluşturmada… Davetimize icap eden bütün gençlerimize ayrıca teşekkür eder, köyümüz için yapılması gereken bütün faaliyetlerde görüşlerini bizimle paylaşmalarını ve de desteklerini bizden esirgememelerini istiyoruz.
Hac bambaşka bir âlem... Bazen kendi köyünden, ilçesinden, ilinden başka topraklardan hatta kıtalardan nice din kardeşleriyle, aynı duyguları yaşamak ve aynı havayı teneffüs etmek için Dünya’nın Tevhid meşalesiyle tanıştığı, İslam güneşinin cehaleti erittiği, Başta Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in ve sahabelerin inanç mücadelesinde gösterdiği fedakârlığı bin bir çileyi yerinde görmek ve mahşeri ölmeden yaşamaya diğer bir adıyla hacca gidiyor.
Köyümüzün eski imamlarımızdan, Gümüşhane Müftülüğünde memuru olan Özden MERDAN Hoca’mız önümüzdeki günlerde Müftülük görevlisi olarak ikinci defa kutsal topraklara hac yolculuğuna hazırlanıyor. Bu yolculuğunda Yaydemir’liler olarak Hocamızdan Efendimize selam götürmesini ve tüm ülkemize, köylümüze hayır dualar etmesini temenni ediyoruz.
Köyümüz Gümüşhane’deki bütün köyler arasında karşılaştırma yapıldığında hem mera hem de yaylacılık yapılabilecek sayılı köyler arasındadır. Köyümüze 4-5 kilometre uzaklıkta olan yaydemir köyü yaylası mis gibi havası ve de soğuk sularıyla insanı büyüleyen bir gizeme sahiptir. Buram buram kokan toprağıyla, insanı okşayan ve de içini titreten yel esintisiyle bir başka güzellik katmaktadır yaylamız… Sisin hiç eksik olmadığı ve bu güzelliğin yaylamıza kattığı gizemli durumu hiçbir yerde bulamazsınız… Günün ağarmasıyla birlikte göz gözü görmese de yine de tadı bambaşkaydı yaylamızın… Eskiden yaz aylarının gelmesiyle birlikte yaylacılık faliyetleri başlardı. Köylülerimizin büyük bir çoğunluğu hayvanları ile birlikte yaylalara göç ederlerdi. 3 ay gibi bir zaman dilimini yaylada geçirirlerdi. Köyde sadece cocuklar vede erkekler kalır, kadınlar gündüzleri köye gelir, bütün işlerini hallettikten sonra tekrar yaylanın yolunu tutarlardı. Tabi şimdiki gibi bir yolda yoktu o zamanlar… o zaman patika bir yol olurdu. Binek hayvanları ile gidilip gelinilirdi. Hayvanların üzerinde yaşlılar olurdu. Arkasından da gençler yolu takip ederlerdi. Bu şekilde sonbahar gelinceye kadar devam edilirdi. Fotoğrafını çekmek için uğradığım yaylamızda o eski günlerden eser kalmadığı artık sadece kuşların ve de yazın piknik yapmak isteyenlerin uğrak yeri olan bir mekan haline gelmişti. Yazın hayvanların otlak alanı ve de duraklama yeri olarak kullanılan yaylamız o eski günlerini özlemle aramaktadır. Yaylamızı yıkıntı ve harap halde görmek inanın insanın içini sızlatıyor. Eski günler gözümün önünden geçiverdi bir anda… Şöyle bir bakış attım yaylaya…. Film gibi geliyor her şey …Eskiden ne insanlar vardı ne emekler vermiş, ne kadar çok çalışmışlardı… Kim kalmıştı o insanlardan… Kalan birkaç ihtiyar çınar… Bütün değerler kaybolmuştu artık… Özetle bir değerlendirme yapacak olursak Köyümüz açısından ve de geleceğimiz açısından iç açıcı bir durumun olmadığını görmekteyiz. Yaylalarımızın terk edildiği bir ortamda, hayvancılığın son demlerini tükettiği köyümüz de, gelecek açısından endise verici bir durumla karşı karşıya kalmaktayız. Bu olumsuz durumdan kurtulmak için her türlü tarımsal vede hayvansal faaliyetler teşvik edilmeli, köylüler arasında birlik, beraberlik ve de dayanışma sağlanmalı, yeni nesil gençlere de bu yönde eğitici çalışmalar verilmelidir.
Köyümüz sakinlerinden, İstanbul'da İkamet edn Mustafa Yalçın'ın evine hırsız girdiği bildirildi. Bir sokak ilerisi Adliye ve polis ekiplerinin devamlı sokaklarda gezdiği bir günde hırsız eve girerek yıllardır emeklerle alın teri ile kazanan Yalçın, bir kenara koyulan 3-5 ne varsa alıp götürdü Hırsızın bu işi daha önceleride yaparak ortaya çıktığı belli oldu. Çelik kapıyı anında açan bir ustalıklı Hırsız. Tek kelime ile yazıklar olsun. Kendisine haber verilen polis;Bugün geldiğimiz 23. hırsızlık vakası. Buyrun bakalım.Ülkeyi soyan soyana, milleti soyan soyana.Birde o hırsızla evde karşılaşsanız, Allah muhafaza belki can güvenliğin tehlikede.Peki şimdi mağdur ne olacak ? O emeklerin alın terinin kazandıklarını geri kim getirecek? Hiç kimse..!! Hani, Adalet mülkün temeliydi? Hani kimsenin hakkını kimselere yedirtmezdik? Kim nerede ve nasıl? Biliyormusunuz, bu ülkede imkansız. Çeken çektiği ile, soyulan soyulduğu ile dayak yiyenle kalır.Buyrun size demokrasi ve insan hakları.Hepimiz güle güle kullanalım. Ne diyelim,herkes dikkat etsin de, Allah sadece çalana değil müsade edeni de mazlumun ahına şart eylesin.
YURDUMUZUN İŞGALİNDE ASKERİ DEHASI İLE AZİZ VATANIMIZIN MÜDAFASINI YAPAN GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'Ü VE SİLAH ARKADAŞLARINI BİR KEZ DAHA YAD EDİYOR, 10 KASIMDA ATAMIZI RAHMET VE MİNNETLE ANIYORUZ.
Ebedi Hayata İntikal Eden Rahmetli Mustafa UĞUR'un ölümünün ikinci yılını anıyoruz. Köylümüz Rahmetli Mustafa Uğur için (15/04/2012) Yarın Akşam Namazından Sonra Kemaliye Camiinde Mevlit Okutulacaktır. Bilgilerinize....
2011-2012 ÖĞRETİM YILINDA GÜMÜŞHANENİN EĞİTİMDE PARLAYAN YILDIZI YAYDEMİR KÖYÜNÜN ÖĞRENCİLERİ BAŞTA OLMAK ÜZERE YURDUMUZUN DÖRT BİR YANINDA YENİ ÖĞRETİME BAŞLAYACAK ÖĞRENCİ KARDEŞLERİMİZE BAŞARILAR DİLİYORUZ. YÜKSEL YALÇIN