Doğum tarihi 20 Büyük üstad vatan şairi M.Akif Ersoyu(20 Aralık 1873, İstanbul - ö. 27 Aralık 1936) rahmet ve minnetle anıyoruz.
Fahri YALÇIN Yaydemir Köyü Derneği Danışma Kurulu Üyesi
Mehmet Âkif Ersoy,baba tarafından Arnavut asıllı Türk[1] olan Cumhuriyet Dönemi şairi, düşünür, veteriner, öğretmen, vaiz,Kur'an mütercimi, yüzücü, milletvekili.
Türkiye Cumhuriyeti'nin ulusal marşı olan İstiklâl Marşı'nın güftekârıdır. "Vatan şairi" ve "milli şair" unvanları ile anılır. Çanakkale Destanı, Bülbül en önemli eserlerindendir. II. Meşrutiyet döneminden itibaren Sırat-ı Müstakim (daha sonraki adıyla Sebil'ür-Reşad ) dergisinin başyazarlığını yapmıştır. Kurtuluş Savaşı sırasında milletvekili olarak 1. TBMM'de yer almış, İstiklal Madalyası sahibi bir vatanseverdir. İstiklâl Marşı'nı yazması
Osmanlı'da kullanılan Arap alfabesiyle yazılmış İstiklal MarşıAynı dönemde Millî Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey'in ricası üzerine ulusal marş yarışmasına katılmaya karar verdi. Konulan 500liralık ödül nedeniyle başlangıçta katılmayı reddettiği bu yarışmaya, o güne kadar gönderilen şiirlerin hiç biri yeterli bulunmamıştı ve en güzel şiiri Mehmet Âkif'in yazacağı kanısı mecliste hâkimdi. Mehmet Âkif'in yarışmaya katılmayı kabul etmesi üzerine kimi şairler şiirlerini yarışmadan çektiler. Şairin orduya ithaf ettiği İstiklâl Marşı, 17 Şubat günü Sırat-ı Müstakim ve Hâkimiyet-i Milliye'de yayımlandı. Hamdullah Suphi Bey tarafından mecliste okunup ayakta dinlendikten sonra 12 Mart 1921 Cumartesi günü saat 17:45'te ulusal marş olarak kabul edildi. Âkif, ödül olarak verilen 500lirayı Hilal-i Ahmer bünyesinde, kadın ve çocuklara iş öğreten ve cepheye elbise diken Dar’ül Mesai vakfına bağışladı[10].
Edebî Hayatı Mehmet Âkif, şiir yazmaya Baytar Mektebi'nde öğrenci olduğu yıllarda başladı. Yayımlanan ilk şiiri Kur'an'a Hitap başlığını taşır. 1908'den itibaren aruz ölçüsü kullanarak manzum hikâyeler yazdı. Hikâyelerinde halkın dert ve sıkıntılarını anlattı. Balkan Savaşı yıllarından itibaren destansı şiirler yazmaya başladı. İlk büyük destanı, “Çanakkale Şehitleri'ne“ başlıklı şiiridir. İkinci büyük destanı ise Bursa'nın işgali üzerine yazdığı “Bülbül“ adlı şiiridir. Üçüncü olarak da İstiklâl Marşı'nı yazarak İstiklâl Savaşı'nı anlatmıştır. "Sanat sanat içindir" görüşüne karşı çıkan Mehmet Âkif, dinî yönü ağırlıkta bir edebiyat tarzı benimsemişti. Edebiyat dili olarak Millî Edebiyat akımına karşı çıktı ve edebiyatta batılılaşma konusunda Tevfik Fikret ile çatışmıştır.
Eserleri Şairin Safahat adı altında toplanan şiirleri 7 kitaptan oluşmuştur. Şair, İstiklâl Marşı'nı Safahat'a koymamıştır. Nedenini ise şöyle açıklar: "Çünkü ben onu milletimin kalbine gömdüm".
Kitap: Safahat (1911) - 44 manzume içerir. Siyasal olaylar, mistik duygular, dünyevi görevlerden bahsedilir. Kitap: Süleymaniye Kürsüsünde (1912) - Süleymaniye Camisi'ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, kürsüde Seyyah Abdürreşit İbrahim'in konuşturulduğu uzun bir bölümle devam eder. Kitap: Hakkın Sesleri (1913) - Topluma İslami mesajı yaymaya çalışan on manzumedir. Ateizme, ırkçılığa, umutsuzluğa çatılmaktadır. Kitap: Fatih Kürsüsünde (1914) - Fatih Camisi'ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, vaizin uzun konuşması ile devam eder. Tembellik, irtica (gericilik), batı taklitçiliği eleştirilir. Kitap: Hatıralar (1917) - Âkif'in gezdiği yerdeki izlenimleri ve toplumsal felaketler karşısında Allah'a yakarışını içerir. Kitap: Asım (1924) - Hocazade ile Köse İmam arasındaki konuşmalar şeklinde tasarlanmış tek parça eserdir. Eğitim-öğretim, ırkçılık, savaş vurgunculuğu, batıcılık, gibi pek çok konudan bahseder. Kitap: Gölgesada (1933) - 1918-1933 arasında yazılmış 41 adet manzumeyi içerir. Herbiri, yazıldıkları dönemin izlerini taşır. Üç tanesi ayet yorumu şeklindedir. Kitap: Safahat (Toplu Basım) (ilki 1943) - 6 Safahatı'ı bir araya getirir. 1943'teki toplu basımının sonuna Âkif'in hayattayken basılmamış şiirlerini içeren Damadı Ömer Rıza Doğrul tarafından bir araya getirilmiş 16 manzumeden ibaret Son Safahat başlıklı bölüm eklenmiştir.
MADEM SİZDEN HABER YOK, İŞTE KÖYDEN HABER !... AYŞE HALAM ŞEHERE GETTİ. ----------------------------------------------------------------------------------------- Ayşe halamda şehere getti !..
Akşam basti gene, hafif ğarannuhladi ortalıh.Mal davar içeri girdi zahar !.. Çoh da soyug, Allahtan bi ğaç dene tezeg ğoydiydim sobanın ögüne. Gündüzden de ayam ğapali idi, zete. .. Bi ara gözüme Halil agam ilişti, mallari içirmiye götüriydi. Soora gözlerim daldi bi parça, Zelhe yengemin cıriltisana ğalğtım.. Ğıeeeyz, nool di niye bağıyrisn yenge, dedim.. Davun çıha üzlerine, tayuhlarız eve doldi,telehleri doldi evün üzüne.Sahap çığın sahap, ho termaşlaraaza. Ğız yenge bizim, tayuğumuz yoh, bi dene horoz var, o da damda zaten. Olaki aşşahkilerin idi, bülmeyrim,hoş tayuğ o, durdan anniyacah hali yoh.Neyse cırlasın, zaten o da bi şe demese çıt çıhmiyacah ğoca mehlede.. in cin top oynayi. Hoş gene canımız sağ, Allaha şükür, kimseye möhtac etmesin mevla. .... Neyse, ğollarim ohari ğalgmayi, sanırsın aymemeden doruh getirdim, herüf. Yaniyi ellerimin içi. Dama gir çıh, süt de vermeyi ho böyük inek, nazar mi aldı, ne? Söyliyecim Rukiye haliya ki biraz ohuya hona !.. Ğoca eni var, sanırsın ki, iki teneke süt var, bi cılcıl geliyi.. Bu sene de ennemedi, ver yesin başğa bi işe de yaramaz, şeytan deyi kes!... de buldur bu vahıt ey süt verdiydi, belki de hastadır, bülmeyrim.. ... Yalavuz olunca da insanın içi bi tuhaf oliyi.Eskiden ne şen idi haburalar, oğlanlar mehtebe getti, hafta soni da gelmeyler, acizlaniylar ola ki, belkide dersleri vardır.Ama insan bi gelir de derki horada nediyler acaba? .. Bağırtilar geliydi, aşşağkimehleden, araba sesleri de var idi, ola ki, ğarda gidemedi vuuvuuvuu sesleri ayveseli yıhıydi.Biraz sora kesildi, ya ğaldi ya da çalıştırdilar.Edireden oğarkilerin arabasına benzeydi. ... Sobanın pörügü tıhandi, içeriyi verdi duman..Sanırsın ateşi içerde yahtın adam !... Bi çıtım bahtım ki, çardahdan ğar ğaydi, pörügü tepesini devürdi, duman daha getmeyi.. temizledim, ama üstünde guguli yoh, oğlana diyecim ki, gele yapa, hoş ben çıhamam he beyle çatiya. .. Legene hamur ğoydum, mayalayıp, golot yapaceydim..Şişti hamur verdi gendini. Soora, ho bizim Selatın oğli geldi dedi ki, Fazli abim geldi Ayşe Halam getti şehere.. Eeee, gene ğaldıh yalavuz.. Acaba bülesiz ki, ne zaman gelecek ..
Gümüşhane İktisadi Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (GİYAD) Başkanı ve Gümüşhane Sanayici ve İşadamları Derneği (GÜSİAD) Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Yalçın tarafından hazırlanıp sunulan “Yerel Gelişim” adlı programa bu hafta kentin iki profesyonel spor kulübü konuk olacak.
Her Çarşamba günü saat 22.00'da Kanal 9 ekranlarında yayın hayatına başlayan programın ikinci bölümünde TFF 3.lig, 2.grup temsilcimiz Gümüşhanespor Başkanı Kurban Karagöz, ikinci başkanı Rıza Karamanlı ile Aroma Erkekler Voleybol 1.Ligi temsilcimiz Torul Gençlerbirliği Başkanı Evren Evrim Özdemir konuk olacak.
Her iki spor kulübü de liglerde verdikleri mücadeleleri ve takımların son durumlarını anlatacakları programa katılmak isteyenler elektronik posta yoluyla konularak sorular iletebilecek.
Genç sanatçımız Hüseyin Kaya’nın programının ardından CANLI olarak yayınlanacak programı izlemek için Kanal 9’u uydu alıcınızdan ve D-Smarttan TURKSAT, 12729, Pol. 30000, Vertical,5/6 olarak ayarlamanız yeterli.
Programın ilk bölümünde “Gençlik Özel” konusu işlenmiş ve GÜSİAD Genel Başkanı ve Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Kenan Aydın, Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Yusuf Devran ve Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ali İlker Gümüşeli konuk olmuştu.
YURDUMUZUN İŞGALİNDE ASKERİ DEHASI İLE AZİZ VATANIMIZIN MÜDAFASINI YAPAN GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'Ü VE SİLAH ARKADAŞLARINI BİR KEZ DAHA YAD EDİYOR, 10 KASIMDA ATAMIZI RAHMET VE MİNNETLE ANIYORUZ.
Ebedi Hayata İntikal Eden Rahmetli Mustafa UĞUR'un ölümünün ikinci yılını anıyoruz. Köylümüz Rahmetli Mustafa Uğur için (15/04/2012) Yarın Akşam Namazından Sonra Kemaliye Camiinde Mevlit Okutulacaktır. Bilgilerinize....
2011-2012 ÖĞRETİM YILINDA GÜMÜŞHANENİN EĞİTİMDE PARLAYAN YILDIZI YAYDEMİR KÖYÜNÜN ÖĞRENCİLERİ BAŞTA OLMAK ÜZERE YURDUMUZUN DÖRT BİR YANINDA YENİ ÖĞRETİME BAŞLAYACAK ÖĞRENCİ KARDEŞLERİMİZE BAŞARILAR DİLİYORUZ. YÜKSEL YALÇIN