İNSANLAR VARDIR, IRMAK GİBİ, KİMİNİN SUYU AZ, KİMİNİN ÇOK… KİMİNDE ELLERİNİZ ISLANIR YANLIZCA, KİMİNDE RUHUNUZ YIKANIR BOYDAN BOYA…
RUHUMUZU YIKARDIN AMCA….
İNSANLAR VARDIR, ÜSTÜ NİLÜFERLERLE KAPLI, BULANIK BİR GÖL GİBİ, NE KADAR UĞRAŞSANIZ GÖRÜNMEZ DİBİ, İNSANLAR VARDIR BİR OKYANUS, YANINDA KENDİNİZİ İÇİ BOŞ SANIRSINIZ…
OKYANUSTUN AMCA…
İNSANLAR VARDIR, SAKİN AKAN BİR DERE, İNSANI RAHATLATIR, HUZUR VERİR GÖNÜLLERE. YANINDA OLMAK, BAŞLI BAŞINA BİR MUTLULUK, SESİNDE, GÖRÜNTÜSÜNDE TATLI BİR DURGUNLUK…
TATLI ADAMDIN AMCA…
İNSANLAR VARDIR, PIRIL PIRIL BİR DENİZ, BOŞA GİTMEZ NE KADAR GÜVENSENİZ… DİBİNİ GÖRÜRSÜNÜZ HERŞEY MEYDANDA, KORKMADAN DALARSINIZ, SİZİ SARAR BİR ANDA. İÇİ DIŞI BİRDİR, ÇEKİNMEYİN ONDAN, HER SÖZÜ İÇTENDİR, HER DAVRANIŞI CANDAN…….
Mustafa Ağabeyin anısına…. Bazı insanlar vardır hayatta kalitesiyle geçmişi ile bıraktığı izleriyle müsemma bir abide gibi durur,yıllarca öyle yürür, ve o isim bir güvene özdeştir. Mustafa ağabey bizde öyle biriydi. Kim hasta olduysa şunu duyduk, Mustafa abiye sordum, bizim Mustafaya gittim, Mustafa dedi ki, acaba Mustafa ne diyecek… Velhasıl bizim, onun , emicemin, halamın,dayımın, herkesin Mustafası idi. Geçen yaz, annemle gittik yanına.Hoş sohbetten sonra dedi ki; Artık yaş kemale erdi, bundan sonra iyileşmek için uğraşmayın hasta olmamak için uğraşın dedi. … Köyümüzden yetişmiş ciddi bir değerdi o. Köyde hastası olanlardan emeği olmayan birileri olduğunu zannetmiyorum. Trabzon’da, cenaze namazı için yakamdaki fotoğrafa bakan iki kişi, bu doktor beni ameliyat etti dedi. ve Gümüşhaneye döndüğümüzde kimsecikler inanamadı onu kaybettiğimize. Nihayetinde söz bitiyor demek istediklerini dağlar alsa da insanın. … Ne mutlu onu yetiştiren ailesine ki, binlerce kişisinin duasıyla uğurlandı. Ne metanet ki, o baba da, Hak’kın emrine tabii duruş.Allah sabrın en alasını evladını kaybedenlere versin. Tanıyanları onu bağrına basmış, sevenleri acısını içine gömmüştü. Onu hatıralarda yaşatmak için köylülerimizin de desteği ile yapılan Dr.Mustafa UĞUR Hatıra Ormanı ise, oradan geçenlerin adına bir Fatiha okumaya vesile olur diye ümit ediyoruz. İstanbuldan, İzmit’ten, Bursa’dan, memleketin dörtbir aynından sevenlerinin uğurlamaya geldiği kıymetli ağabeyimizi Emirlere değil yüreğimize uğurladık. ve o “yalavuz Moskufa” onun gidiş haberi ile ateşin düştüğü köy oldu. Gittiğin yerde Allah yardımcın olsun, mekanın cennet olsun, büyük doktor, abide insan….
15 Nisan 2010 Perşembe günü sabah yedi otuz sularıydı, sabah traşımı olmuştum ki telefonumuz çaldı. Arayan annemdi, mukaddime yapacak hali yoktu doktorumuzu kaybettik dedi. İnanamadık, İnanmak istemedik, lakin haber doğruydu. Apar topar annemi ve Selma teyzemi arabama alarak Trabzon’a yola çıktık. Matem evine ulaştığımızda babası Nazım amcam, annesi Zikriye yengem, çocukları Nazlı, Nazım Zeki, kardeşleri Güllü abla, Pembe abla, Zeynep abla ,Fikri kardeşim, Mevlüde, Gonca, Neşe ve Şenol hepsi oradaydılar. Başımız sağolsun derken sözcükler boğazımızda düğümlendi. Uzun süredir devam eden rahatsızlığı sebebiyle Ayşe yenge tedavi gördüğü hastanede yatmaktaydı, acı haber kendisine verilemediği için yanına gidemedik. Ulaşım güçlükleri nedeniyle kızkardeşi Züleyha abla ile büyük kızı Nazan ve eşi henüz Trabzon’a gelememişlerdi. Başta Yaydemir ve Dörtkonak köylülerimiz olmak üzere acı haberi alıp uzaktan ve yakından gelen akraba, eş- dost hepsi oradaydılar. Çok sevip saydığım büyüklerim; Doktor Hüseyin Abim ve çok kıymetli Hediye yengem acıyı en içten paylaşanlardı. Ertesi gün Trabzon Numune Hastanesi önünde yapılan törenden sonra İskenderpaşa Camiinde kılınan Cum’a namazının ardından naaş Gümüşhane’ye getirildi. İkindi vakti Kemaliye Camii avlusunda mahşeri bir cemaatle kılınan cenaze namazını müteakip Emirler Mezarlığında Kuran-ı Kerim ve dualarla birlikte ebedi yolculuğuna uğurladık abimizi. Ben Karadeniz Teknik Üniversitesinde öğrenim görürken Trabzon’a gelmişti. Ziyaretine gitmiştim, bağrına bastı, çok sıcak karşıladı, her zaman beklerim demişti. Üniversite tahsilim boyunca çok uğradım yanına, evinde misafir kaldım, her türlü emeği vardır üzerimde. Üniversite bittikten sonra da telefonla arar hatırını sorardım, Trabzon’ a gittiğimde uğramaya gayret gösterirdim. Her defasında güler yüzle karşılar hal hatır sorardı. Annemi, babamı ailenin hepsini sorar, yakınen ilgilenirdi. O bizim aile hekimimizdi. Aileden kim hasta olsa ona danışır, tavsiyelerine göre hareket ederdik. Şayet kendi uzmanlık sahasında ise atla gel derdi, benim ameliyatımı da o yapmıştı. O sadece akraba ve köylülerinin değil, bütün Gümüşhanelilerin lokman hekimiydi. Sağlık problemi olup ta yanına gidenlerin sıkıntılarını gidermek için elinden geleni yapardı. İyiliklerini anlatmaya kalksak sayfalara sığmaz. Son yıllarda Ayşe yengemin yakalandığı ağır bir hastalık nedeniyle gece gündüz bıkıp usanmadan onun tedavi ve bakımıyla ilgileniyordu. Yengemin ağır hastalık süreci belli ki çok yormuştu onu. Cenab-ı Hakkın takdiri böyleymiş, boynumuz kıldan ince, elden gelen hiçbir şey yok. Biz ondan razıydık, Allah ta razı olsun, kabri nur ile dolsun , mekanı cennet olsun, Cenab-ı Allah rahmeti ile muamele etsin, başta ailesi olmak üzere Allah(c.c) hepimize sabır ihsan etsin , Ayşe yengeme de Allah acil şifalar versin (amin) …….. SAYGILARIMLA
YURDUMUZUN İŞGALİNDE ASKERİ DEHASI İLE AZİZ VATANIMIZIN MÜDAFASINI YAPAN GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'Ü VE SİLAH ARKADAŞLARINI BİR KEZ DAHA YAD EDİYOR, 10 KASIMDA ATAMIZI RAHMET VE MİNNETLE ANIYORUZ.
Ebedi Hayata İntikal Eden Rahmetli Mustafa UĞUR'un ölümünün ikinci yılını anıyoruz. Köylümüz Rahmetli Mustafa Uğur için (15/04/2012) Yarın Akşam Namazından Sonra Kemaliye Camiinde Mevlit Okutulacaktır. Bilgilerinize....
2011-2012 ÖĞRETİM YILINDA GÜMÜŞHANENİN EĞİTİMDE PARLAYAN YILDIZI YAYDEMİR KÖYÜNÜN ÖĞRENCİLERİ BAŞTA OLMAK ÜZERE YURDUMUZUN DÖRT BİR YANINDA YENİ ÖĞRETİME BAŞLAYACAK ÖĞRENCİ KARDEŞLERİMİZE BAŞARILAR DİLİYORUZ. YÜKSEL YALÇIN